UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan yaklaşık 3500 yıllık kesintisiz yerleşimin devam ettiği Stratonikeia Antik Kenti’ndeki, Menteşe Beyliği dönemine ait Şaban Ağa Camisi, bugüne kadar birçok tamirat geçirmesine rağmen özgünlüğünü kaybetmedi.???????
Tunç, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserlerin bir arada olduğu Stratonikeia Antik Kenti’nde, bir yandan kazı çalışmaları yürütülürken bir yandan da Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma tarihi yapılar ayağa kaldırılıyor.
Kentte yürütülen restorasyon çalışmalarında Kanuni’nin Rodos seferinde namaz kıldığı rivayet edilen, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde geçen ve 14-15. yüzyıldan kaldığı tahmin edilen Şaban Ağa Camisi, Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının desteğiyle aslına uygun olarak restore edildi.
Kentin girişinde ziyaretçileri karşılayan tarihi hamamın yanında bulunan cami girişinde ve içerisindeki tabanda bulunan Roma dönemine ait sütun başlıkları ile Evliya Çelebi’nin geldiğinde namaz kıldığı ilk caminin kalıntıları cam altında sergilendi.
Stratonikeia Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şaban Ağa Camisi’nde yapılan kazılar ve tespit edilen buluntulara göre Menteşe Beyliği döneminde burada bir cami bulunduğu ve daha sonra tamir edildiğini söyledi.
Özellikle 1876’daki tamirata dair kitabe de bulunduğunu belirten Söğüt, 1912-1913 yıllarında, eski caminin güneye ve doğuya doğru genişletilerek büyütüldüğünü, birçok tamirat geçirmesine rağmen bugüne kadar caminin özgünlüğünü koruyarak bu dönemlerin tamamını kat kat cam altında sergilediklerini kaydetti.
Söğüt, dörtgen bir planı olan caminin dört duvara yerleştirilen 16 pencere ile aydınlatıldığını belirterek, “Özellikle köy girişindeki Şaban Ağa Camisi’nin bulunduğu yerde Menteşe Beyliği Dönemi’nde hamam ve caminin yapıldığını biliyorduk. Evliya Çelebi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın burayı ziyaret ettiği dönemleri gösteren evreleri cami içinde camın altında göstermiş olmamız inanılmaz bir ilgi topladı. Camide yaptığımız restorasyon ve uygulamalarını yurt dışından özel olarak görmeye gelenler var. Hatta bununla ilgili yurt dışı yayınlar da yapıldı.” dedi.
Kanuni Sultan Süleyman ve Evliya Çelebi’nin kente geldiğinde namaz kıldığı zemini hatta kitabında tarif ettiği yerleri tespit ettiklerini anlatan Söğüt, bu alanları cam altında ziyaretçilere gösterdiklerini ve bundan ziyaretçilerin çok etkilendiğini ifade etti.
Caminin son olarak 2017 yılında aslına uygun olarak restore edildiğini anlatan Söğüt, gelen ziyaretçilerin hem gezebildikleri hem de ibadetlerini yapabildikleri bir alan haline geldiğini, Stratonikeia’nın bu anlamda yaşayan bir tarih ve arkeoloji kenti olduğunu dile getirdi.
Şaban Ağa Camisi içerisindeki ahşap mimarilerin tamamının eski caminin malzemelerinden birebir kullanıldığına işaret eden Söğüt, “Buradaki ahşap direkleri 1912 yılında yapıldığı şekliyle duruyor. Kadınlar mahfiline çıkan döner merdiven, son cemaat mahallinin üzerine gelen mükebbir kısmı özgün haliyle duruyor. Öndeki sadaka taşı, Şaban Ağa’nın sandukası ile Beylikler döneminden günümüze kadar yaşayan cami mimarisinin güzel bir örneğini burada görebiliyoruz.” diye konuştu.
Caminin girişinde bulunan sadaka taşı ve sandukanın korumaya alındığını anlatan Söğüt, caminin mimarisinde Osmanlı döneminin mimari özgünlüğünü yaşatan uygulamaların da son yapılan restorasyonda birebir yaşatıldığını kaydetti.
Alanda yapılan temizlik ve kazıda Adnan Menderes döneminde camiye eklenen şadırvanın da izinin bulunduğunu anlatan Söğüt, buranın da özgün haliyle restore edildiğini, camiye gelenlerin abdest alırken burayı kullandıklarını dile getirdi.